HOŞ GELDİNİZ TMMOB Çevre Mühendisleri Odası

HOŞ GELDİNİZ TMMOB Çevre Mühendisleri Odası

Bundan noksan isim yazılmış BTprod girişoy pusulası veya basılı liste geçerli değildir. Oy pusulasına veya listelere seçilecek asıl üye sayısından fazla ad yazıldığı takdirde, sondan başlanarak fazla adlar hesaba katılmaz. Bağımsız veya bağlantısız adaylar için de bu koşul geçerlidir. Mühürlü zarfa konmayan veya çift konulan oy pusulası veya listelerdeki oylar geçersiz sayılır. Komisyonlar (Temsilciler komisyonu dışında) 5 veya 7 üyeden oluşur. Temsilciler Komisyonunun üye sayısı Cemiyet üyelerinin görev yaptığı yayın kuruluşlarının sayısı kadar olur. Yönetim Kurulundan yazıyla başvurarak izin almadan veya hastalık gibi bir özrü bulunmadan birbirini izleyen üç toplantıya katılmayan başkan ve yönetim kurulu üyelerinin görevleri kendiliğinden düşer. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde boşalma olması halinde, ara seçime gidilir. Ara seçim, her seçim döneminde bir defa yapılır ve genel seçimden otuz ay geçmedikçe ara seçime gidilemez. Ancak, boşalan üyeliklerin sayısı, üye tamsayısının yüzde beşini bulduğu hallerde, ara seçimlerinin üç ay içinde yapılmasına karar verilir.

Temyiz Tahkim Dairesi ise; sporla ilgili üst kuruluşlar ya da federasyonların tahkim organlarının, bu kuruluşlara ait düzenlemelerde ya da özel bir sözleşmede STM’nin yargı yetkisinin tanınması koşuluyla, kesin nitelikteki (başka bir merciin incelemesine tabi olmayan) kararlarını incelemektedir[28]. [288] Disiplin mahkemelerinin kuruluş amacı 477 SK’nın genel gerekçesinde şu sözlerle açıklanmaktadır; “Askerliğin temeli olan disiplinin sağlanması ve korunması askeri yargının başlıca görev ve gayesidir. Bu görev halen askeri mahkemeler ile disiplin cezası vermek yetkisini haiz disiplin amirlerince sağlanmaktadır. Ancak askeri mahkemelerin yetkisine dâhil bulunan ve disiplini çok yakından ilgilendiren bazı suçların soruşturma ve yargılanmaları kısa zamanda bitirilememektedir. Hâlbuki suç teşkil eden bir fiilin işlenmesi ile bozulan disiplinin mümkün olan en kısa zamanda iadesi; askerliğin niteliği ve kamu güvenliğini çok yakından ilgilendirmesi yönünden, adi suçlar sebebiyle bozulan sosyal nizamın iadesinden çok daha önemlidir. Bu nedenle disiplin suçlarına bakacak ve disiplin işleri ile çok daha yakın ilgileri bulunan askerlerden teşekkül edecek disiplin mahkemeleri kurulması gerekli görülmüştür” (Kerse, C.I, s.2; Özbakan, Disiplin, s.13). AYİM iç hukuktaki düzenlemeler göre yaptığı değerlendirmesinde ; “1982 Anayasasının Suç ve Cezalara İlişkin Esaslar başlıklı 38 inci maddesinin onuncu fıkrasında “…İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Anayasada genel ilke olarak İdarenin, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamayacağı belirtilmiş, anacak buna Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından kanunla istisnalar getirilebilir düzenlemiştir. Dolayısıyla hürriyeti bağlayıcı nitelikte olan oda ve göz hapsi cezalarının Anayasal dayanağı bulunmaktadır.

Ancak bireysel başvuru hakkının tanınması ihtiyari idi; bu nedenle, sadece bireysel başvuru hakkını tanımış Devletler aleyhine bu hak kullanılabilirdi. Protokol, bu hakkın tanınmasını zorunlu hale getirmiştir. Askeri öğrenciler ile ilgili mevzuatta disiplin kurullarının verdiği kararlara karşı hangi sürede ve hangi makama karşı itiraz edilebileceği yönünde bir düzenleme bulunmamaktadır. Disiplin kurulu kararları ilgili Kuvvet Komutanının onayı ile kesinleştiğinden bu kararlara karşı itiraz İç Hizmet Yönetmeliği hükümlerine göre bir üst makam olan Genelkurmay Başkanlığına yapılmalıdır. Disiplin cezasına itiraz cezanın infazını geri bırakmaz (AsCK m.188/3)[438]. Disiplinin sağlanması failin cezasının derhal infazını gerektiriyorsa da, bu düzenleme şikâyet hakkını kullanılamaz yada anlamsız hale getirebilmektedir.

  • Hükmü veren disiplin mahkemesi, üst disiplin mahkemesince gerekli görülen soruşturmayı yapıp dosyayı üst disiplin mahkemesine tekrar gönderir.
  • (2) Fiil, savaş zamanındaişlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askerîhareketlerini tehlikeyle karşı karşıya bırakmış ise ağırlaştırılmış müebbethapis cezası verilir.

Bu şekildeki ayrımın nedeni, disiplin kurullarının verdiği cezaların daha ağır cezalar olması ve hata yapılması durumunda telafisi zor sonuçlar doğabilecek olmasıdır. Daireler  Kurulu  diğer  yüksek  mahkemelerden  farklı  olarak  bir  itiraz  ve  temyiz  mercii  değildir. Bu  durum  AYİM’in  ilk  ve  son  derece  mahkemesi  olarak  görev  yapmasından  kaynaklanmaktadır. Daireler  Kurulu,  AYİM  Başkanının  yönetiminde,  daire  başkanları  ile  her  dairenin  kendi  üyeleri  arasından  bir  yıllık  süre  için  seçeceği  biri  askeri  hakim  ve  biri  de  kurmay  subay  üyelerden  oluşur. Daireler  Kurulunda  da  kararlar  oyçokluğuyla  alınır(m.16). Daireler  Kurulu  bakmakla  görevli   olduğu  davalarda  aynen  bir  daire  gibi  ilk  ve  son  derece  mahkemesi  olarak  karar  verir. Maddesinin geniş yorumlanmasına müsait ise de özellikle disiplin hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda uygulanması söz konusu değildir.

Memurun astına veya üstüne karşı küçük düşürücü veya aşa­ğılayıcı fiiller yapması disiplin suçu olarak kabul edil­miştir[207]. Bu bentte aynı sta­tüdeki kişilere karşı işlenen fiiller kapsam dışı bırakılmıştır. Devlet memurunun göreviyle ilgili bulunan konularda yü­kümlü olduğu kişilere yalan veya yanlış beyanda bulunması di­siplin suçu sayılmıştır. Herhangi bir zararın meydana gelip gelmemesi önemli değildir. Ancak yalan veya yanlış beyanın görevle ilgili olmayan konularda olması disiplin suçunu oluş­turmaz[199]. Bu yüzden memurlar görevlerini sürekli olarak ve kesin­tisiz yapmak zorundadır. Memurlar görevlerini ancak ilgili mevzuatın öngördüğü ve imkân verdiği hal ve koşullarda bırakabilecektir. Görevin, keyfi bir şekilde ya da bazı kişisel veya toplu hak arama vb.

Davacının emekli olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılması nedeniyle dava konusu edilen disiplin cezasının dayanak alınabileceği bir işlem kalmamış, hukuki etkisi ortadan kalkmıştır. Davacının statü dışına çıkması nedeniyle dava konusu kalmamıştır.” şeklindeki gerekçeyle konusu kalmayan davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, karar vermiştir. Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası andlaşmalar ile yasa hükümlerinin çatışması durumunda andlaşma hükmü üstün sayılacak ve ulusal yasa kuralı ihmal edilerek uygulanmayacaktır. Fıkrasında kişinin hangi hallerde özgürlüğünden yoksun bırakılabileceği ve bunun hangi usullerle yapılacağı düzenlenmiştir. Oda hapsi disiplin cezası niteliği itibariyle kişi özgürlüğünü sınırlayan bir yaptırım olup bu husus hem iç hukukumuzda 1632 sayılı AsCK’nun 19, 21 ve 23. Maddelerinde açıkça belirtilmiş hem de AİHM kararlarıyla tespit edilmiştir[568]. Fıkrasının (a) bendinde genel kural olarak kişi özgürlüğünün mahkeme kararıyla sınırlanabileceği düzenlenmiş diğer bendlerinde ise bazı özel durumlarda kişilerin mahkeme kararı olmadan da yakalanıp tutulabilecekleri belirtilmiştir. Oda hapsi disiplin cezası “yasanın koyduğu bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak” için tutulma olarak kabul edilemez.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir